Her şey ilk insanla başladı. öğrendiklerini öğretti… öğrettikleri üretti…
ürettikleri pazara, pazarda paraya dönüştü…
Her şey kervanlarla başladı… kervanlar taşıdı… taşınanlar
yüklendi…yüklenenler başka diyarlara gitti…başka diyarlar ticareti doğurdu…
Her şey parayla başladı… para ürüne, ürün emeğe dönüştü… emek birinin
elinde güce dönüştü… güç büyüklüğe…
Her şey demirle başladı… demir sağlamlığın sembolüydü… demir emirle
topraklara gözünü dikti… topraklar sanayi oldu…
Her şey sanayi ile başladı…
Her şey sanayi devrimiyle başladı… hızlı üretim… çok üretim, kaliteli
üretim… bunlar parayla ve planla birleşti… fabrikalar atölyeleri yuttu…
atölyeler tarihin boğazına saplandı…
Her şey elektrik ve petrolle başladı… elektrik aydınlığa, petrol hıza
dönüştü… bazen de savaşlara ve kana…
Her şey bilgi ile başladı…
Her şey bilgisayarla başladı… Bilgisayar insanı yuttu… ama markayı
yutamadı…
Her şey marka ile başladı… her şey markayı doğurdu… her şey marka için
çalıştı… ve her şey marka oldu…
Her şey marka olunca, marka olamayanlar arka oldu…
21. yüzyılın rekabet koşullarında kıran kırana bir marka mücadelesi
sürmektedir.
*****************
Artık dünyayı markalar
yönetiyor. Markalar öyle bir küresel güç haline gelmişler ki, devlet içinde
devlet, kıta içinde kıta, dünya içinde dünya gibiler. Para onlarda, güç
onlarda. Bu suçlanacak bir durum değil tabi ki. Bir ismin marka haline gelmesi
için ödenen bedeller, verilen emekler saymakla bitmez. Aslında markayı ne
kadarda bir kişi ya da birkaç kişi oluştursa da, tüm toplumun ortak bir
ürünüdür. İnsanın ihtiyaçları olmazsa, marka diye bir şeyde olmaz. Dünyada her
yerde duyulan, her yerde kazanan ve her yerde kazandıran markalar vardır. Bu
kitap o markaları anlatmaktadır. Efsane markaları.
Bu çalışmada Türk
toplumunun pekte yabancı olmadığı markaları sunmaya çalıştım. Herkesin
kolaylıkla anlayabileceği bir dille anlatmaya çalıştığım bu markaların hayat
hikâyelerini özellikle belirttim. Hikâye okunduğunda insanda daha derin bir
tesir bırakır. İki sebepten dolayı Türk markalarına bu kitapta yer vermedim.
Birincisi, küresel bir Türk markası henüz yok. İkincisi ise Türk markaları için
ayrı bir çalışma düşünüyorum.
Bu eseri ortaya çıkarmak
için büyük firmaların web sitelerine baktım. Çok tuhaf bir gerçekle
karşılaştım. Birçok markanın Türkiye ayağında markanın tarihçesi anlatılmamış.
Bu olay kanaatimce markanın kendisine yapılmış en büyük yanlışlıktır. Bir
markanın geçmişi, bir markanın kimliğidir.
Efsane markaları azda olsa
yazabilmişsem ne mutlu bana.
Sevgili okuyucum!
İlk teşekkürüm sana.
Bildiklerimi seninle paylaşmanın verdiği gurur ve heyecanla…
İyi okumalar dilerim…
Efsane markalara
hoşgeldin…
Kaynak: Efsane Markalar Akis Kitap www.kitaplife.com
www.gencgelisim.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder